30 Mart 2008 Pazar

30.03.08 Pazar

Blog açmadan önce öylesine bir word sayfasına karaladığım bir kaç paragraf, 30 Mart 08'e ait. Madem blog açtım elime geçen kendi saçmaladığım tüm yazıları koyayım bari diyecek oldum ve dedim.


Ve hayat dur dedi artık… Mor ve ötesi,
Harun söylüyor.

Pazar günü bugün. Dershaneye gidecektim ben aslında. Gözümü emektar cep telefonumun çıldırtan alarmıyla açtığımda altı saatlik uykunun yetmediğini ve henüz şu büyük sınava bir yıldan fazla olduğunun bilincinde güzel uyumanın daha yararlı olacağına karar verdim. Uyudum ama… Aklımın bir köşesinde bir iki saat sonra kalkacak olan ebeveynlerimin vereceği tepki vardı. Rahat uyudum sayılamaz tabi… Gene de pişman değildim kalkmayıp uyumayı seçtiğime. Neden endişeleniyordum? Baskı yapacaklardı güya “Gönderiyoruz o kadar sen gitmiyorsun bile hem o kadar erken yat dedik di mi disiplinli olsana biraz” mesela. Hakikaten de gece gün değişirken annemin müziği kısmam gerektiğini de içeren bol hadili yatırma söylemleri karşısında kendimi cinayet işlemek isteyen psikopat genç gibi hissederken iyiydi tabi. Bak, haklı kadın. Kötü kötü gülüyorum içimden, biliyorum aslında annem şu şeytani kelimeyi; ‘hadi’ yi ve müziği kısmam gerektiğini ve de yatmam gerektiğini bu kadar baskıyla iletmeyecek olsa kim bilir kendi kendime yatacaktım ve zamanında kalkacaktım. Diye düşünesim geliyor ama bu bir ütopya. O kadar yetişmedim sanırım. Öyle mal mal bakıyorum bilgisayar ekranına. Sözde uykuyla fazla vakit kaybetmek istemiyorum. Bilgisayar kapanınca da birden bir iki dergi yazısı okuyasım geliyor. Dergiyi kapatınca da yoğun bir düşünme eylemi. Şimdi nolcak’lar ve olmaz ki böyleler arasında gidip gelip kimi zaman bulunduğum hale sonuna kadar şükredip mutlu mutlu hayal kurmak ertesi sefer karanlıklar içerisinde kimi zaman göz yaşarmasına gidecek aptal bir yoğunluk içerisinde kemale erdiğimde kendi kendime son hazırlama planlarını düşünme gafleti.

Sonra sıkıldım.

Yazmadım.

hit