23 Ocak 2009 Cuma

dikkat

Yahudiler şikayetçi; İsrail'in yaptıklarından dolayı İsrail'le hiçbir bağlantısı olmamalarına rağmen suçlandıkları ve ırkçılığa maruz kaldıkları için.

Müslümanlar da sözde din uğruna kurulan terör örgütlerinin yaptıklarından sorumlu tutuldukları için bu duruma düşmüşlerdi; düşüyorlar da hala...

Biz, müslüman bir ülke olarak (istatiksel açıdan elbette. Demeyin ki biz laiktik vs. öyle bir din yok zira.) ilk cümlede bahsettiğim ırkçılığı en yüksek seviyede kotaran ülkelerden biriyiz an itibariyle.

Aynı zamanda dinimize karşı Batı'da oluşmuş önyargılardan en çok şikayetçi olan da bizleriz.

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diyerek meseleden kurtulmaksa fazla masumane kaçıyor. Bu noktada insanlara empati duygusunu öğretmek gerekiyor. Bireysel empati değil elbette; kitlesel olanından. Tabi bu duygu yaşamını kaybetmiş Filistinli ufak bedenler için bir dakika ayakta bekleyince öğrenilmiyor.

Yontulmuş tarih dersleriyle ve 'akan kan'ımızı harekete geçirmek için atılmış ucuz nutuklarla şaha kalkmış milliyetçilik duygusu, dindaşlıkla pekiştirildiğindeyse, empati bu etkiye maruz kalan toplumumuz için sadece homoseksüelimsi bir kelime olarak kalmaya devam ediyor; tehlike büyüyor. (bkz. samast)

"Ya sev, ya terket" diye kükreyen başlarımızsa milliyetlerini senetlerle değiş-tokuş ederken sığındıkları din kapitalizm, tanrıları para oluyor; toplum bunlardan da habersiz sadece pis yahudiler demeyi, yemekteyiz izlemeyi, kutu açmayı öğreniyor.

ve kokuşmaya devam ediyoruz.

Sinekleri kovalamak, ortalığı temizlemek, kokuyu dağıtmak için çabalayanlarsa 'dalga dalga' içerdeler.


Bir yerden tutup başlamak gerekiyor ama nereden, nasıl? Sandık?, postal?, meb-yök?, obama?, akp?, chp,? imf?

Hepsi enkaz olup başımıza çökmeden önce; biz değilsek kim, şimdi değilse ne zaman?

Hiç yorum yok:

hit