19 Haziran 2008 Perşembe

Giriş, önsöz ve türevi

Hmm selam tekrar.

Bu blogu açmayı aylardır düşünüyordum aslında. Velakin uyuzluğum yüzünden ertelendi de durdu. Sonra bir gece açıverdim, şimdi de içini nelerle dolduracağımı düşünüyorum ama icraat yok. Bu uyuzlukla yavaş yavaş bişeyler yazıp buraya koymaya da seneye başlarım herhalde.

O değil de, açtık da noldu? Zilyon tane blog var zaten nedir yani ben bunu açmışım nolcak açmamışım nolcak. Yapacağım özel bişey de yok kendimi pazarlamaktan başka aslen. İnsan sadece köşelerden birini kapıp onu kendi donanımı ölçüsünde donatmayı istiyor ve de her insan kendini pek bir donanımlı gördüğünden olsa gerek süper bir hevesle birlikte bloglar hazırlanıyor. Hoş şeyler aslında bu tip mevzular. Hevesi her türlü boşaltabilmek lazım değil mi, insan anca öyle hissediyor sanırım yaşadığını. Tıpkı benim yaptığım gibi kendi uyuzluğuna küfredip durmak, bununla birlikte işe bir tarafından başlayamamak hevesli birinin karşısındaki aciz insanın tasviri oluveriyor.

Lafı fazla dağıtmadan, blogun ilk konularını klasik bir biçimde kendimi temel anlama kapakçıklarına hizmet edecek şekilde tanıtmalı mıyım yoksa bodoslama dalmalı mıyım bilmiyorum. Hani amacım ülkenin bir başka köşesinde kaldırabilceğim kızlara yönelik hoş bir köşe yapıp, karizmatik entel portresi çizmekse akıllıca olabilirdi nerde okuyup neler yaptığımı bir bir dizmek. Öyle bir cümle kurdum ki gören de güzel blogları olanlara kızlar veriyor sanacak. Tabii ki de öyle bişey olmamakla birlikte başım bağlı benim ^_^ Erkenden kapıverdiler vallahi, oldukça da uzun sürecek gibi. Kim bilir bitmeyecek de... Sözün kısası bu kişisel köşe karşı cinsi kaldırmak amacına açılmadı diyelim. Yine de kendi egomu pazarlamaktan geri kalmam ama. Öte yandan bu tarz entel-dantel işlere girişmek için illa abaza olmak gerekmiyormuş da galiba x)

Sanırım bodoslama dalma, doğaçlama yazma yönünü seçtim. İyi de ettim mi bilmiyorum, bir heves bu yazıyı yazıyorum da diğer yazıyı ne zaman yazarım hiç bir fikrim yok. Sevdim bu doğaçlama yazma olayını yalnız. Planlayıp yapsam bişeyler bu blog da bir yıl önce açılırdı zaten. Yaşasın doğaçlama yaşamak diyelim ve de bitirelim madem bu yazıyı.

1 yorum:

kamøløsø dedi ki...

2 yıl sürmesi muhtemel hazırlığı yarım dönemde tamamlayıp, birinci sınıfın ilk dönem derslerinin hepsinden çakmış birisi olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, doğaçlama yaşamanın günümüz toplumunda başarılı olmak için pek de iyi bir yöntem değil.
ayrıca blog kız kaldırmak için en uygun yer de sayılamaz zaten. blogun yazarı kız olunca insan samimi yorumlar yazmaya çekiniyor. hadi bir şekilde seviyeli bir muhabbet kurdun bu sefer de "hadi bu akşam bize gel, birşeyler içip sohbet edelim" deme şansın olmuyor.
garip bir şey vesselam. o yüzden diyorum ki, blogfosferde hatun peşinde koşmak zaman kaybıdır. o zamanı daha etkili kullanıp kendi cinsinden birçok dosta sahip olabilirsin mesela...

hit